Lastik
İnsanlığın
ve teknolojinin ilerlemesinde büyük rol sahibi olan lastik, geçmişten günümüze
kadar birçok değişime tanık olmuştur. Günümüz teknolojilerine bakıldığında,
kendi ekseni tarafında dönen basit bir malzemeden ibaret olan lastiğin gelişimi
de bir hayli şaşırtıcıdır. Kulağa çok basit gelen bu tanıma göre lastik,
ulaşım, tarım ve endüstri alanlarında insanlık tarihi için büyük bir rol
üstlenmiştir. Tekerleğin ilk olarak ne zaman ve nerede bulunduğu bilinmemektedir.
Ancak M.Ö. 2000’li yıllarında çizildiği düşünülen çivi yazılı Sümer tabletlerinde,
tekerlek çiziminin yer aldığı bilinmektedir. M.Ö. 3200 yıllarında ise Mezopotamya
halkının günlük ihtiyaçlarını tekerlekli kızak kullanarak karşıladığı
bilinmektedir. Bilim adamları yaptıkları araştırmalarda tekerlek icadındaki en
büyük rolün çocuklar olduğunu savunmaktadır. Yuvarlanabilir formundan dolayı
çocukların ilgisini çeken tekerleği, içindeki çocuk ruhunu kaybetmemiş bir
mucidin kolaylıkla yükleri taşımak amacıyla icat ettiği düşünülmektedir.
İlk Havalı Lastik Patenti 1847 Yılında
Alındı
Standart
havalı bir lastiğin patenti 1847 yılında İskoçyalı mucit Robert William Thomson
tarafından alınmıştır. 14 yaşında okulu bırakan Thomson, bir tüccar yanında
çıraklık yapmış ve 2 yıl sonrada memleketine geri dönerek kendi kendini kimya,
elektrik ve astronomi konularında geliştirmeye başlamıştır. Kısa süre
içerisinde inşaat mühendisliği şirketinde kendine iş bulan Thomson, demiryolu
danışmanlık şirketini kurmuştur. Patent başvurusuna onay aldıktan sonra havalı
lastiğin ilk tanıtımını Mechanics Magazine dergisinde yapmış ve ismini tüm
dünyaya duyurmayı başarmıştır.
Robert
William Thomson icadının tüm dünya tarafından duyulmasının bir sebebi vardı.
1800’lü yıllarda içten yanmalı motorların yaygınlaşmış, seyahatlerde ve
taşımacılıkta kullanılmaya başlamıştı. Ancak tekerlek tamamen sert bir yapıya
sahip olduğu için bu araçlar hiç konforlu değildi. Havalı lastikler bu
sorunların hepsinin üstesinden gelecek ve insanlara konfor sağlayacaktı. Hem de
yaygın olarak kullanılan at arabalarının sesinden halk artık rahatsız olmuş ve
bir çözüm arayışındaydı. Lastik patentinin Whitehurst & Co şirketi
tarafından alınmasıyla lastik tamamen ticari bir hale geldi. Ancak beklenen
talebi karşılayamadı. Montajı için 70’den fazla cıvata gerektiği için çok
maliyetliydi.
Bir devrim
niteliğinde adım atacak olan İrlandalı veteriner John Boyd Dunlop, 1887 yılında
lastikler üzerinde çalışmaya başladı. Tüm zamanını lastiği geliştirmek için
harcayan Dunlop, 1 yılın ardından oğlunun bindiği bisikletin toprakta derin
izler bıraktığını fark etti. Tesadüfen Dunlop’un çalışmalarına denk gelen aile
doktoru John Fagan, lastiklere su yerine hava doldurması önerisinde bulundu. Dunlop
hiç vakit kaybetmeden bunu çocuğunun bisikletine uyguladı ve patentini aldı.
Sonuçların oldukça başarılı olmasıyla, havalı lastiklerin bisikletlerde
kullanılması için bisiklet üretimi yapan W. Edin & Co şirketi ile anlaşma
imzaladı.
Büyük bir
ticari başarıya ve devrime öncülük eden Dunlop, 1899 yılında ilk fabrikası Pneumatic
Tyre Co. şirketini kurdu. Üretime 1 yıl devam ettikten sonra bir spor dergisi
tarafından Thomson’ın lastikler için aldığı patent kamuoyunda yankı uyandırdı.
Böylece Dublop’un almış olduğu patent geçersiz kılındı ve otomobil lastikleri, ağır
vasıta lastikleri açılan diğer şirketler tarafından da üretilmeye başladı.
Lastik Nasıl Üretilir? Lastiğin Üretim Aşamaları Nelerdir?